RIZKI VEREN ALLAH'TIR
- SEVGİ ÇETİNKAYA
- 15 Ara 2015
- 1 dakikada okunur
Yüce Allah buyuruyor: Kuşkusuz er-Rezzâk (rızık veren), güç ve kudret sahibi olan ancak Allah’tır. (Zâriyât, 58)
Esmâ-i Hüsnâ’dan olan er-Rezzâk, mübâlâğa vezninde bütün canlıların rızkını veren demektir. Ana karnındaki yavruları, yuvadaki yavru kuşlar ve yatağa bağımlı kimsesiz garip hastaları gören, bilen, gözeten ve rızıklarını veren Allah (c.c.), kuşkusuz bütün canlı varlıkların rızkını verir. Çünkü O sonsuz, sınırsız güç ve kudret sahibidir.
Rızık nedir? Nurdan yaratılan ve madde ötesi ruhsal varlıklar olan meleklerin rızkı, doğal olarak madde ötesi mânevî enerji (mânevî feyizler) ve ruhsal zevklerdir. Bu nedenle bizim havayı soluduğumuz gibi melekler de sürekli Allah’ı (c.c.) hamd ile tesbih eder, “Sübhânallahi ve bi-hamdihi” der ve bundan aldıkları mânevî enerji ve ruhsal zevklerle yaşarlar.
Madde âlemindeki katı, sıvı ve gaz halindeki atomlardan yaratılan insanların ve diğer canlıların rızkı da doğal olarak yine yaratıldıkları maddelerdir. Yani Yüce Allah’ın koymuş olduğu kimyasal ve fiziksel işlemler sonucu bitkisel ürünlere dönüşen katı, sıvı ve gaz halindeki atomlardır. Dünyayı, ayı, güneşi, yıldızları ve galaksileri yaratıp yörüngelerine oturtan, evrensel dengeyi kuran ve onları çekim kanununa boyun eğdiren Allah (c.c.), Yerdeki ve gökteki katı, sıvı ve gaz halindeki atomları da kimya, fizik ve biyoloji kanunlarına boyun eğdiriyor, dilediği an onları çeşitli bitkisel ürünlere dönüştürüyor ve canlıların damak tatlarıyla uyumlu rızıklar yaratıyor.
İşte er-Rezzâk olan Allah’ın (c.c.), bizim için yaratmış olduğu gıdaların mide ve bağırsaklarda sindirildikten sonra emilip dokularda kullanılacak hâle gelenlerine rızık denir.
Mide ve bağırsaklarda sindirilmeden çürüyüp mayalanan, karaciğerde, kanda, safra kesesinde ve diğer organlarda depolanan zehirli ve asitli atıklar ise rızık değil dert ve hastalıktır.

Σχόλια