İNSAN KAÇ ŞEYDEN YARATILMIŞ
- SEVGİ ÇETİNKAYAالحب ستينكايا
- 17 Ara 2015
- 2 dakikada okunur

İNSAN KAÇ ŞEYDEN YARATILMIŞTIR?
Kendini tanimak, bilmek istersen, iki seyden yaratilmis oldugunu bilmelisin. Biri zahirî kalip. Buna beden derler. Göz ile görülebilir. Digeri bâtin [içyüz, görünmeyen taraf] mânâsindadir. Ona nefs derler, ruh derler ve kalb derler. Bu ancak hakikat gözü ile bilinir. Bas gözü ile görülemez. Senin hakikatin, aslin, bu bâtin mânâsindadir. Ondan gayrisi ona tâbidir. Onun askeri ve hizmetçisidir. Biz bu mânâya kalb ismini verecegiz. Kalb dedigimiz zaman biliniz ki, bazen ruh dedikleri, bazen nefs dedikleri, insanin hakikatini demek istiyoruz. Kalb demekle, gögsün sol tarafina yerlestirilmis olan et parçasi [yâni yüregi] kasdetmiyoruz. Onun bir kiymeti yoktur. Hayvanlarda da ölülerde de vardir. Bas gözü ile görülebilir. Bas gözü ile görülen her sey, bu âlemden olup bunlara âlem-i sehâdet denir.
Kalbin hakikati bu âlemden degildir. Bu âleme garib olarak gelmistir. Yolcu gibi gelmistir. Görünen et parçasi [yürek] onun tasiyicisi ve âletidir. Bedenin tüm uzuvlari [organlari], onun askeridir. Bütün bedenin padisahi odur. Hak Teâlâ'yi tanimak, O'nun cemâlini müsahede etmek, onun sifatidir. Teklif ona olmaktadir. Hitab onadir. 'Itab ve ikab [azarlama ve cezalandirma] onadir. Asil saadet ve sekavet [bedbahtlik, kötü hallilik] onun içindir. Beden, bütün bunlarda ona uymaktadir. Onun hakikatini bilmek, sifatlarini tanimak, Allahü Teâlâ'yi tanimanin, bilmenin anahtaridir. Onu bilmeye çok ugras ki, o çok yüksek bir cevherdir. Melekler cevherindendir. Onun asil madeni, Allahü Teâlâ hazretleridir. Oradan gelmistir, tekrar oraya dönecektir. Buraya gurbete gelmistir. Ticaret ve ziraat tohumu ekmek için gelmistir. O hâlde bu mânâdaki ticaret ve ziraati bilmelisin.
KALBİN HAKİKATİNİ BİLMEK
Varligi bilinmeyince, kalbin hakikati anlasilamaz. O hâlde hakikatinin ne oldugunu, sonra askerini, sonra bu asker ile olan bagliligini, sonra sifatlarini bilmek lâzimdir. Sifatlan bilinirse, Allahü Teâlâ'nm bilinmesinin nasil hâsil oldugu, kendi saadetine nasil ulastigi bilinir. Bunlann her birine ayri ayri isaret edecegiz.
Kalbin varligi asikârdir. Zira, insanin kendi varliginda süphesi yoktur. Insanin varligi bu kalibi ile degildir. Bu kalip, ölüde de vardir, fakat ruhu yoktur!
Biz kalb demekle, ruhun hakikatini kasd ediyoruz. Bu ruh olmazsa, beden temiz olamaz. Gözünü kapayip kalibini, gökleri, yerleri ve gözle görülebilen her seyi unutsa da kendi varligini zarurî olarak bilir. Her ne kadar kalibindan, yerden, gökten ve göklerde olanlardan haberi olmasa da, kendinden haberi olur. Bu hususta dikkatli düsünen bir kimse, âhiretin hakikatinden bir seyler anlar ve yine anlar ki, bu bedeni ondan alirlar; o ise bir yerde kalir, yok olmaz.
Comments